9 Ekim 2013 Çarşamba

Yaz uygulamasi kalp icin zararli




Yaz saati uygulaması uyku düzeni bozukluğu ve biyolojik değişikliklere sebep olduğu için kalp krizi riskini arttırıyor.

Saatleri ileri almak hayat kurtarabileceği gibi hayatımıza da mal olabilir. Stockholm’daki Karolinska Üniversitesi’nden araştırmacılar İsveç’te 1987’den bu yana meydana gelen miyokard enfarktüsü oranlarını incelediler ve yaz saati uygulamasını takip eden ilk hafta içerisinde kalp krizi vakalarının %5 kadar arttığını gördüler. New England Journal of Medicine adlı derginin Ekim sayısında, kalp krizi vakalarındaki bu artışın uyku düzeni ve biyolojik ritim bozukluklarından kaynaklanabileceğini belirttiler.

Öte yandan, yaz saati uygulaması daha fazla insanın hava aydınlıkken araba kullanmasını sağlayarak trafik kazalarını önlemeye yardımcı olabilir. RAND şirketindeki ekonomistler Amerika’nın 28 yıllık araba kazası verilerini inceledi. Bu inceleme, 1986 yılında federal gün ışığından yararlanma yasalarında yapılan ve yaz saati uygulamasını Nisan ayının son Pazar gününden Nisan’ın 1’ine alan değişikliğin yayaların içinde bulunduğu trafik kazalarını %8 ila %11 oranında ve araçlardaki insanların yer aldığı kazaları %6 ila %10 oranında azalttığını gösterdi. İnceleme sonucunda elde edilen bulgular 2007 B.E Journal of Economic Analysis and Policy study (Ekonomik Analiz ve Politika çalışmaları dergisi)’nde yayımlandı.

Daha Fazla Metan Gazı

Bölgesel metan gazı salınımları Mars’ta yaşam olup olmadığına ilişkin gizemi yeniden gündeme getirdi.

Mars’ta bulunduğu ilk kez birkaç yıl önce keşfedilen metan gazı, gazın jeolojik hareketlerden mi, yoksa, daha da önemlisi Dünya’daki gibi yaşayan organizmalardan mı kaynaklandığını merak eden araştırmacıların ilgisini çekti. Bilim Metan gazına ilişkin yeni bulgular bu sorulara tam olarak bir açıklık getiremese de, en azından yeni çalışmalara yön veriyor.

NASA Goddart Uzay Uçuş Merkezi’nden J. Mumma ve meslektaşları zemine monte edilmiş teleskoplar kullanarak Kızıl Gezegen’in yüzeyinin yaklaşık %90’lık bir kısmını 3 Mars yılı (7 Dünya yılı) boyunca gözlemlediler. 2003 yılının yaz ayları boyunca büyük metan gazı salınımları kaydettiler ve bu salınımların gerçekleştiği bölgeleri saptadılar.

Araştırmacı J. Mumma, Science dergisinin Ocak sayısında yayınlanan çalışmasının önemini abartmamaya dikkat ediyor. Metan gazının gezegenin üst buzul katmanının altında yaşayan bakterilerin hareketliliğinden kaynaklanması mümkün gibi görünse de alt tabakalardaki kayalık katmanlarda sıkışmış su ile minerallerin gerçekleştirdiği reaksiyonlardan kaynaklanıyor olması da aynı derecede mümkün. Metan, aynı zamanda, geçmiş süreçlerin bir şekilde bir araya gelmiş, daha sonra da salınmış bir kalıntısı da olabilir. Yine de bilim adamları, Mars’taki metanın belirli bölgelerden geldiğini bildiklerinden gelecekte yapılacak araştırmalar için yeni kaynaklar arayabilir ve bu bölgelere yönelebilirler.

Hızlı Düşünün!

Hızlı Düşünmek İnsanları Mutlu Ediyor

Kötü bir gün geçiriyorsanız aklınıza iyi şeyler getirmeye çalışmayın. Sadece hızlı düşünün. Yeni yapılan bir araştırma hızlı düşünmenin moralinizi düzeltebileceğini öne sürüyor. Yapılan 6 deneyde, Princeton ve Harvard üniversitelerinden araştırmacılar, katılımcıların 10 dakika boyunca bir probleme bulabildikleri kadar çok çözüm önermeleri (kötü çözümler de dahil), bilgisayar ekranına yansıyan bir dizi fikri hızlı bir şekilde okumaları veya I Love Lucy adındaki bir video klibini hızlı çekimde izlemelerini sağlayarak katılımcıları hızlı düşünmeye yöneltti. Bir başka gruptaki katılımcıların ise benzer görevleri daha yavaş bir şekilde yapmaları sağlandı.

Araştırma sonuçları, hızlı düşünmenin katılımcıların daha mutlu ve yaratıcı olmasını sağladığını ortaya koydu. Bunun yanında, katılımcıların kendilerini enerjik ve güçlü hissetme seviyeleri, mutluluk ve yaratıcılık seviyeleri kadar olmasa da, bir artış gösterdi. Araştırmanın önde gelen isimlerinden Emily Pronin, kolay bir bulmaca çözmek veya bir fikirle ilgili beyin fırtınası yapmak gibi insanları hızlı düşünmeye yönelten etkinliklerin enerjimizi arttırıp içinde bulunduğumuz ruh halini iyileştirebileceğini belirtti.

Ancak Pronin, hızlı düşünmenin bazen olumsuz sonuçlar doğurabileceğini de vurguladı. Bipolar Duygudurum Bozukluğu olan hastalarda düşünce akışı çok hızlı gerçekleşebildiğinden manik tepkilere yol açabiliyor. Pronin ve bir meslektaşı, kendi yaptıkları araştırma ile yürütülen diğer araştırmaları dikkate alarak yazdıkları başka bir makalede, farklı şeyleri hızlı bir biçimde düşünmenin mutluluğu tetikleyebileceğini; ancak aynı şeyleri hızlı bir şekilde düşünmenin mutluluk değil kaygıya yol açabileceğini öne sürdü. (Aynı zamanda, farklı şeyleri yavaş bir biçimde düşünmenin genellikle meditasyonla bağdaşlaştırılan huzur dolu, sakin duyguları tetiklediğini; buna karşın aynı şeyleri yavaş bir biçimde düşünmenin enerji seviyesini düşürüp depresif düşüncelere yol açtığını da öne sürdüler.

Düşünce hızının moralimizi neden etkilediği belli değil. Ancak, Pronin ve meslektaşları kendi beklentilerimizin de bu denklemin bir parçası olabileceği görüşünde. Daha önce gerçekleştirilen araştırmalarda, genellikle insanların hızlı düşünmeyi iyi bir ruh hali ile ilişkilendirdiğini bulmuşlardı. Bu yaygın inanış, içgüdüsel olarak, hızlı düşünmenin moralimizin iyi olmasından kaynaklandığı çıkarımında bulunmamıza neden olabilir. Ayrıca, hızlı düşünmenin beyindeki zevk alma ve ödüllendirilme duygularıyla ilgili olan ve macerayı seven dopamin sistemini etkinleştirdiği de getirilen açıklamalar arasında. Hurafeler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder